Ahmet zorlu ve Baybars Altuntaş Sır Projeyi Açıkladı

Doğa Koleji’nin lise düzeyinde tüm öğrencilerine uyguladığı t-MBA eğitim modelinin bu yılki zirvesi, Türkiye genelindeki 16 kampüsten 3 bin öğrencinin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Zirvede girişimcilik üzerine konuşan Zorlu, yedi yaşındayken babasının yanında çalışmaya başladığını, 13 yaşında yevmiye defterini tuttuğunu, 15 yaşında kendi mağazalarında patron olduğunu, 30 yaşına gelmeden fabrika kurmaya başladığını belirterek, "Ben hayat mektebinden mezun oldum. Patronken mal satmaya gittiğimde bana ’Ufaklık gel’ derlerdi. 15 yaşında iş yaşamına başladım.

Her zaman hedefler koydum, hayaller kurdum. Ama hayalici olmadım. O hayallerimizi bir bir gerçekleştirdim" dedi.

Öğrencilere, neyi nasıl yapacaklarını çok iyi hesap etmelerini öneren Zorlu, "Ben her zaman şunu düşündüm; önce Allah’tan, sonra işimi kaybetmekten korkarım" diye konuştu.

Zorlu, zengin ve kalkınmış ülkeler ile fakir ve geri kalmış ülkeler arasındaki farklara işaret ederek, aradaki farkın ülkelerin yaşı ya da yöneticilerde olmadığını, ırk ve deri renginin önemi bulunmadığını, aradaki farkın uzun yıllardır kültür ve eğitim ile gelişen bakış açısı olduğunu söyledi.

Zorlu, zengin ve kalkınmış ülke insanlarının davranışlarını incelediğinde büyük çoğunluğun temel ahlaki kurallarının, dürüstlük, sorumluluk, kanun ve kurallara saygı, başkalarının hakkına saygı, çalışkanlık, tasarruf, yatırıma inanç, irade ve dakiklik prensiplerine bağlılık olduğunu anlattı. Zorlu, işini zamanında yapmak ve bugünün işini yarına bırakmama ilkelerinden hiçbir zaman vazgeçmediğini, her zaman neyi nasıl yapacağını hesapladığını, kimsenin yapmadığını yaptığını, hiçbir zaman taklitçilik yapmadığını ve Türkiye’de her zaman ilkleri yapmak için çaba sarfettiğini kaydetti.

-"HEDEF KOYDUM HAYAL KURDUM"-

Zorlu, 1975’de bir tekstil fuarına girdiğini ve ilk defa desenli yatak örtüsü gördüğünü, makinelerinin orada satın aldığını, çünkü Türkiye’de olmadığını anlatarak, şunları söyledi: "O zaman Türkiye kapalı bir ekonomi. Kıbrıs ve Arap ülkelerinden geliyor. Bunu getirdim malı sırada sattım. Yine 1970’lerde hiç olmayan masa örtüleri. 1970’lerde Türkiye’de ilk defa empirme çarşafı yaptım. O zaman Denizli’de dediler ki ’Zorlu’nun oğlu kafayı yedi. Basmadan çarşaf yapıyor.’ Ve Taç markasını yarattım. 1994 yılında yine elektronikte Vestel’i satın aldığımda şunu söylediler; ’Tekstilcinin yani çaputçunun elektronikte ne işi var, bu adam batar’ dediler. Ve Vestel’in o gün ürettiği 380 bin adet televizyon 100 milyon cirosu vardı. Hedefler koydum. Bizim rakiplerimiz ne üretiyor diye Uzakdoğuya araştırmaya gittim. Gerçekten milyon adetlerle konuşuyorlardı. ’Biz 380 bin televizyon ile bunlarla rekabet edemeyiz’ diye korku sardı içimi. Korku çok iyidir. Hedef koyduk 1995’te ’1 milyon televizyon üreteceğiz’ dedik, kimse bize inanmadı. Ama o 1 milyon televizyonu ürettik. Bugün Vestel’in televizyonda üretim kapasitesi 15 milyon. Beyaz eşyada 10 milyon adet. 8 milyon adet de uydu alıcıları dediğimiz ve bunların kapasitesine sahip 30-35 milyon cihaz üretecek kapasiteye sahip bir kurum yarattık. Bugün Ortadoğu’nun en büyük şirketleri arasına girdi." Zorlu, öğrencilerden önce ülkeleri, aileleri ve kurumları için çalışmaları ricasında bulunarak, bu düşünceye sahip olmamaları halinde ülkenin bir yere gitmeyeceğini söyledi.

Girdikleri kurumda, "Ben kuruma sadık kalacağım. Ben burada en alt seviyede başladım, en tepe neresiyse ben oraya hedef koyuyorum" demelerini isteyen Zorlu, "Gittiğiniz yerde ben işe gireyim, kapak atayım" denildiğinde ülkenin bir yere gitmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Zorlu, "çalışkan dürüst", "dürüst çalışkan" sloganlarına işaret ederek, "Eğer çalışkansanız, dürüst değilseniz, dürüstsünüz, çalışkan değilseniz hiçbir şey olamazsınız. Holdingin sloganlarından birisi, ’Yapacaksan en iyisini yap’ gideceksen en uzağa git, çıkacaksan en yükseğe çok. Bu hedefleri koy. Eğer hedefiniz olmazsa bir yere gitmeniz mümkün değil. Ben her zaman hedefler koydum, bu hedefleri bir bir gerçekleştirdim. Ama hiçbir zaman için kendimi karamsarlığın içine koymadım. Bir iş yaparken devamlı bu işi yapacağım ama korkuyla çalıştım, ya bu işimi kaybedersem ne olur diye düşündüm ama azimle çalıştım. Her girdiğim işte muvaffak oldum. Tekstilde yenilikler yaptım. Bugün tekstilin en büyük sektörleri bizdedir" diye konuştu.

Polyester iplik fabrikasında 20 ton iplik fabrikası kurmak için yola çıktıklarını ancak bugün 600 ton polyester iplik kapasitesine sahip olduklarını ve Türkiye’nin yüzde 45 polyester iplik ihtiyacını gördüklerini anlatan Zorlu, "Hedefler koyarken hedeflerinizi büyük tutun ama hayal kurun hayalci olmayın.

Dürüstlüğü elden bırakmayın, ülkenize, ailenize, işinize sahip çıkın" dedi.

Zorlu, işinde hep Uzakdoğu’nun yönetimlerini taklit ettiğini, onların ülke kurum aile ve işlerine saygı duyduklarını, Uzakdoğunun kural ve ilkelerini kendi kurumlarında uygulayıp sahip çıktığını söyledi.

-GİRİŞİMCİLİĞE DAVET-

Deulcom İnternational Kurucu Başkanı Baybars Altuntaş da sosyal girişimcilik üzerine yaptığı konuşmada, ofisboy olarak girdiği bir turizm acentesinde İngilizcesinin yetersizliği nedeniyle Ahmet Nazif Zorlu’nun Cakarta biletini kendisinin kestiğini ancak vize istendiğini atlaması nedeniyle vizesiz giden ekibin tüm işlerinin aksadığını anlattı.

O olaydan sonra Zorlu’nun kendisini aradığını ve o gün "Keşke ben doğmasaydım" dediğini anlatan Altuntaş, "O olayın üzerinden 24 yıl geçti. Kusura bakma Ahmet ağabey" diye konuştu.

Altuntaş, "Ortadoğu Girişimcilik Enstitüsü" kurulması konusundaki önerisi üzerine ABD Başkanı Obama’nın kendisini Amerika’ya girişimciler zirvesine davet ettiğini ve bunun da sadece ileri sürdüğü bir fikirden kaynaklandığını, o ziyarette ABD Başkanı Barak Obama ile baş başa görüşen ve Başbakan Erdoğan’ın da teşekkür mektubunu ileten tek girişimci olduğunu söyledi.

Bu olayın reklam değerinin 10 milyon doları geçtiğini ifade edildiğini dile getiren Altuntaş, ancak bunun kendisine maliyetinin sadece 800 dolar uçak bileti ve bir iş fikri olduğunu söyledi. Altuntaş, öğrencilere "Bir taşla iki kuş vurmak istiyorsanız girişimci olun. Hepinizi SSK’lı olmaya değil, BAĞ-KUR’lu olmaya davet ediyorum" dedi.



Ayakli Rehber

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

evlerde yapilacak isler, mandal uretimi

Orjin grup başkanları, Zafer Kurşun ve Zafer Yıldırım