Denizbank Satildi mi, Kime Ne Zaman Satildi..?
Bankacılık sektörünün son aylardaki en önemli gündem konusu Denizbank. Satış masasına konması, bütün sektörün dikkatlerini bu bankaya çevirmiş bulunuyor. Yazılı ve görsel medyaya her an değişik kaynaklardan farklı haber ve yorumların yansırken, satış bir türlü realize olmuyor.
Önceki hafta bütün bu görüşmelerin odağındaki isim Hakan Ateş ile yaşanan sürece konuşma fırsatı bulduk. Sorularımızı samimiyetle yanıtlarken “Alıcı ve satıcının iştahının buluşması henüz gerçekleşmedi. Süreç o nedenle uzadı. Ortadoğu ve Avrupa’dan ilgi var” diyen Ateş, hem bu süreçle ilgili ve hem de Denizbank’ın geleceğine ilişkin sorularımıza şu yanıtları verdi.
Son dönemde gündem konusu olan Denizbank’ın ana ortağı Dexia’nın hisse satışıyla ilgili “tok satıcıyız’ açıklaması yapmıştınız bu ne anlama geliyor?
Hakan Ateş: Banka hisse fiyatları dünya ve Türkiye’de gelişim ve yükselme eğrisi gösteriyor. Hal böyle olunca alıcı ve satıcının iştahının buluşması dinamik bir ortamda pek kolay değil. Süreç o nedenle uzadı. Sürecin sonunu bekliyoruz. Olmazsa iki yol var. Ya yeni bir süreç ilan edilecek ya da satışı durduruyorum denilecek. Hissedar bunu yapar ancak ama Merill Lynch ile görüşmelere devam ediliyor. Bilinen süreç sürüyor. Alıcı ve satıcının iştahı bir anda kesişir ve bir anda satış oldu denilebilir. O nedenle şu anda spekülasyon yapmak istemiyorum.
Kaç talipli var? Taliplilerden öne çıkan ülkeler var mı?
Talipliler konusunda rakam veremiyoruz. Aslında dünyada kriz yaşansa da Ortadoğu ve Avrupa’dan Türkiye’ye ilgi var. Aslında sadece banka sektörüne yönelik değil, her sektöre ilgi sürüyor. Özellikle bankalara yönelik ilgi var. Çünkü önleri açık. Dolayısıyla “kızımız güzel’ dediğimiz kadar var.
Gerek yönetim, gerekse yarattığımız değerler olarak önemli bir işe imza attığımız düşüncesindeyiz. O kurumda en iyi hissedarlar buluşsun isteriz. Alım-satım aslında bizim işimiz değil. Doğrudan Denizbank satılmıyor, hisselerin bir kısmı satılıyor o nedenle eskiden olduğu gibi banka büyümeye devam edecek.
Satıştan sonra yeni strateji ve büyüme hedefleri neler olacak?
Hissedarla bir konuşma tabii ki olur. Ama biz zaten belli sektörleri ve niş alanları çok iyi tespit edip bunlarda güzel hareketler yapmış bir bankayız. Dexia’ya bile tarımdaki küçük çiftçiyi ve KOBİ’yi finanse etmemizi anlattık. Onlara altyapı ortaya koyup bu konuda yapacaklarımızı kabul ettirdik. Bundan sonra yeni gelecek hissedarda da böyle olur düşüncesindeyim. O nedenle çok majör bir değişiklik beklemiyorum. Yine tarım, KOBİ’ler, belediyeler, spor kulüpleri gibi alanlarda faaliyet göstermeye ve büyümeye devam edeceğiz.
Denizbank’ın borsadaki payı düşük. Satıştan sonra bu oranı artırmayı planlıyor musunuz?
O hissedarın işi, öncelikle stratejik ortağımızı bulacağız sonra konuşulacak hususlar bunlar. Her zaman halka açıklık hesap verilebilirlik, kurumsal yönetişimdir ve şeffaflıktır. O yüzden halka açıklığı destekliyorum.
2012 yılı için bankacılık sektörüne yönelik beklentileriniz neler?
Büyüme yüzde 8.5′lardan yüzde 4.5 seviyelerine düşeceği için doğal olarak banka aktiflerinin de yüzde 20-25′lerde değil de yüzde 10-13 seviyelerinde büyüyeceğini düşünüyoruz. Buna paralel olarak kredi ve mevduat hacimleri de bu çerçevede gelişir diye düşünüyoruz. Ama bu sonuçta yine de bir büyümedir. Öngörümüz özellikle bahar aylarından sonra faiz ve enflasyonun düşeceği yönünde.
Para piyasalarının performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bire bir hisse senedi piyasaları değil ama genelde bütün para piyasaları konusunda o kadar çok para basıldı ki dünyada. FED’den, ECB’ye kadar… Bu nedenle ortaya çıkan o kadar para var ki o para tabii ki varlık fiyatlarına yansıyacak. Yani gittiği yerlerdeki varlıkların fiyatını yükseltecek. Hisse senedi piyasaları da bunlardan biri. Dünyada ve Türkiye’deki hisse senedi piyasalarının itici gücü olan banka hisselerinin de tabii ki değeri artacak. Genel olarak IMKB’nin geleceğiyle ilgili olumluyum ve ikinci yarıdan itibaren 60.000 seviyelerinin üzerinde bir yerde dengeleneceğini bekliyorum.
Genel olarak AB kriziyle ilgili paketlerin geçici çözümler olduğu yönünde görüşler var. Sizin görüşünüz nedir?
Şu anda yaraya pansuman yapıldı. Yara gerçekten iyileşecek mi? Yoksa içindeki cerahat alındı da tekrardan tekerrür eder mi? sorusu var. Sadece Yunanistan’ı alın, borçların silinmesi ve vadelerin uzatılması olsa bile toplam kamu borcu gayri safi milli hasılasının yüzde 120′sine inecek. Peki bu oranı ödeyebilir mi? Yine ödeyemez. O yüzden bunun ikinci ve üçüncü raundu olacak. Diğer ülkeler için de böyle. Ama en azından dünyada delikler nerde, sorunlu ülkelerin tahvilleri hazine bonoları hangi bankalarda, bunlara karşı nasıl provizyon üretebilir ve yeni kârlılık alanları bulabilir, küçülebilir konusu çözüldü. O yüzden ABD çıkışa geçti, AB geriden geliyor ama bunu takip edecek. Ona keza Pasifik’te Japonya. Gelişmekte olan ülkelerde rakamlar iyi. Bu nedenle dünyada aralıkları azalan kriz gibi görülen iniş çıkışlar olacak ama genel trend yukarı yönlü. Kıta Avrupa’sının sorunu hala çözülmüş değil. Bizim de en büyük pazarımız olduğu için bizi tedirgin ediyor.
“SMS’den alınacak ücret normal, yeter ki fazla acıtmasın”
Bankalardan müşteriye gönderilen SMS’lerden ücret alınması konusu son günlerde sektörde tartışılıyor. Bu konuda değerlendirmenizi sorduğumuz Hakan Ateş’in yanıtı şöyle;
“Bankaların gönderdiği SMS’lerden komisyon alma konusunda şunu söyleyebilirim ki sonuçta bankalar hizmet üreten kuruluşlar burada da personel, teknoloji, şube yatırımı gibi maliyetleri var. Bunun karşılığında ürünlerinden getirisi olarak faiz ve komisyon alıyor. Krediden faiz almak ne kadar doğalsa üretilen hizmetten de ücret almak o kadar doğal. Ne var ki o fazla acıtmasın ve rahatsız etmesin, müşteri de kendi tercihini yaparak üzülmeden ödesin. Dolayısıyla bankalar doğru bir hizmet yürütüyorlar ve bunun karşılığını alıyorlar. Artık yeni bir ortam siber çağ başladığı için ve burada yapılan yatırımlara bankalar belli ücretler ödediği için onun da belli karşılığını almaya çalışıyor.”
Konuyla ilgili görüşlerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz..
Ayakli Rehber, 2010 yılından bu yana yayınlanır ve iş dünyasindaki gelişmeleri bloga taşır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum Yaparken sayfaya nereden geldiğinizi belirterek küfüre yer vermeden, anlaşılır bir dille yazmanızı rica ederiz..