Dünya Borsalarındaki Son Durum

ABD ve Avrupa şirketlerinin bilanço dönemi olması, geçen hafta 9 Avrupa ülkesinin Standard and Poor's tarafından notlarının düşürülmesine rağmen borsaların yukarı yönlü hareketlerine yol açtı.


Yunanistan ve Troyka arasındaki önemli görüşmeler ve başarılı sayılan Fransa'daki tahvil ihalesi de risk iştahını artıran gelişmeler olarak kaydedildi. İMKB endeksi ise önceki haftalardaki sert düşüşün ardından ilk kez bu ralliye katılırken yine banka hisselerindeki yabancı alımlarının etkisiyle 55 bin puana dayandı. Böylesi bir yükseliş ileriye dönük iyimser beklentilerin artmasından ziyade dolar bazında son dönemde diğer borsalara kıyasla aşırı güç kaybeden İMKB'ye yabancı yatırımcıların desteği ile gerçekleşti. Birkaç banka hissesinin sürüklediği bu yükselişte para girişinin henüz genele yayılmadığı bir görünüm vardı. Sonuç olarak ocak ayında şubatta açıklanacak bilançoların beklentisi ile örtüşen bir hareket söz konusu oldu.

Önümüzdeki hafta dışarıda Yunanistan ile Troyka arasındaki görüşmelerin anlaşmayla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı büyük ölçüde belli olacak. Aynı gün yine uluslararası piyasalar açısından diğer önemli bir madde AB tarafından değerlendirilecek. İran petrolüne yönelik ambargo kararı son şeklini alacak ya da ileri bir tarihe ertelenecek. Ambargo kararı petrol fiyatları üzerinde olduğu kadar bölgede gerilimin yeniden tırmanmasına yol açabilir. Mevcut ekonomik durumu ve yavaş büyüme beklentileri petrol fiyatlarının yükselmesini en son Avrupa isteyecektir. Haftanın ilk günü bu gelişmelere odaklanacak piyasalar bir süreden beri yukarıya oynayan spekülatörlerin yeni stratejileri doğrultusunda tamam mı devam mı noktasına gelmiş durumda. Geçen hafta önde gelen birçok ABD şirketinin bilançoları Borsa'ya bildirildi. Genelde Google hariç diğer şirketlerde haftanın son günü önemli kazançlar sağlanırken ABD borsaları İMKB gibi sadece banka hisseleriyle değil bilişim sektörü hisseleriyle haftayı yükselişlerle kapattı. Ancak önümüzdeki hafta bilanço beklentilerinin sona ermesi ve bazı kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirebiliriz şeklindeki açıklamalarıyla yukarı hareketlerde biraz zorlanması söz konusu olabilir. İMKB'ye dönecek olursak; ağırlıklı olarak banka hisselerine gelen yabancı talebi 55 bin 500 puanın aşılmasını sağlayabilir mi yoksa henüz genele yayılmayan bu hareketin ardından salı günü Merkez Bankası toplantısı sonrası bir geri çekilme hareketi yaşayacak mı bunu bekleyip göreceğiz.

Düşüş trendinde de olsa ocak ayı için zaman zaman bu tip ralliler beklenti dahilindeydi. Ekonomi yönetiminin Borsa'nın ekonomideki başarıları tam olarak yansıtmadığı görüşünü doğru buluyorum ama her zaman söylediğimiz gibi Borsa'da ne kadar şirket olursa o kadar iyi değil ne kadar sağlıklı şirket ve yönetimi olursa o kadar iyi. Sadece banka hisselerindeki yabancı yatırımcının keyfine kalmış yükselişlerle avunmak yerine piyasalarda yeterli sayıda yatırımcıyı çekecek politikalar üreterek sermaye piyasaları çekici hale getirilebilir.



Şirketlerin kâr dağıtım politikaları yatırımcının şirkete olan bağlılığını artıracak şekilde olmalıdır. En az bir yıl süreyle şirketin hissesini elinde bulunduran yatırımcıyla temettüden bir gün önce o hisseyi alarak kâr payı alan yatırımcı arasındaki denge sağlanmalıdır.

Sonuç olarak yatırımcılar için zor geçeceğini düşündüğümüz 2012 yılı içinde Ocak ayındaki yükselişler şimdilik umut verdi. Şubat ortasına kadar bu seviyeler ya da daha yukarıları da görülebilir. Ancak mart ayı sonuna kadar şirketlerin yeni bilanço performansları, şirket evlilikleri, Avrupa'daki büyük sorunun tam olarak halledilmese de sonuçlar vermeye başlaması ve özellikle petrol fiyatlarının aşağı yönlü baskılarla geri çekilmesi halinde hisse bazında toparlanmalar yaşanabilir. Ancak dolar bazındaki zirveye ulaşmak için çok daha fazlasına ihtiyaç var.



Merkez Bankası kararı ve tahvil ihaleleri bekleniyor
Son aylarda yükselen enflasyon ve yabancı satışlarıyla tahvil faizi yüzde 12 seviyesini aşsa da oranlar birkaç haftadır düzelen Avrupa CDS piyasası ve önceki ihalelere oranla başarılı giden tahvil ihaleleri etkisiyle 10,5 seviyelerine geriledi. Gerçi Merkez Bankası'nın döviz piyasasına yaptığı müdahaleler tersine bir durumu işaret etse de uluslararası piyasalarda risk iştahının artması ve Borsa'daki yükseliş tahvil fiyatlarını şimdilik olumlu etkiledi. Önümüzdeki hafta Merkez Bankası toplantısı ve 12 milyar lirayı aşan iç borç ödemeleri tahvil piyasalarında ilgiyle izlenecek. Piyasalarda risk rallisi olarak adlandırılan yükseliş hareketinin etkisiyle haftayı 10,62 seviyesinde kapatan tahvil fiyatları merkez bankasının kararı sonrası yükselişe geçerse eşzamanlı kâr realizasyonları piyasalarda kısa süreli de olsa bir geri dönüşe yol açabilir. Merkez Bankası'nın zamanlama ve kararlılık bakımından etkili mesajlar verdiği müdahalelerin ardından gerileyen döviz kuru da bu süreçte destek noktalarına geri çekilmiş durumda. Sonuç olarak tahvil fiyatları hafta içinde gerçekleşecek faiz toplantısı ve tahvil ihalelerinin yanı sıra Troyka-Yunanistan görüşmelerinin finaline endekslenecek gibi görülüyor.

Selim Isıklar'ın Yazısı
Ayakli Rehber

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

evlerde yapilacak isler, mandal uretimi

Orjin grup başkanları, Zafer Kurşun ve Zafer Yıldırım