KOBİ’lere daha fazla ve etkin destek sağlamak şart

Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 72’si hükümetlerin ve bankaların desteğini yetersiz buluyor.

Regus Business Tracker adlı kuruluşun Türkiye’yi de kapsayan uluslararası araştırması (14.12.2010); Küçük ve Orta Boy İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç’in Gaziantep’te yaptığı açıklama (16.12.2010) ve Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt’ın bir tespiti (16.12.2010) aynı ‘fikirde’ buluştu:

‘Fikri’ anlamlandıran üç bileşen şu: 1- KOBİ’ler dünyada da Türkiye’de de finansman mağduru. (Regus’un araştırması) 2- Türk bankacılık sistemi KOBİ’lere gerçek değerini vermiyor; KOBİ bankacılığı sözde kalıyor. (Özgenç’in Gaziantep’te yaptığı açıklama) 3- Bankacılık sisteminin kredi alanı dar. (Bayazıt’ın CNBC-e’nin konferansındaki değerlendirmesi)

‘Fikrin’ özeti de şu: KOBİ’lere daha fazla ve etkin destek sağlamak şart.

Peki, mevcut durum nasıl?

Regus’un Türkiye dahil 78 ülkede 10 bine yakın işletmeyi kapsayan araştırmasına göre, Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 72’si hükümetlerin ve bankaların desteğini yetersiz buluyor. Dünya ölçeğinde bu oran yüzde 75. oransal yakınlık ilginç.

KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç’e göre, hükümetlerin yanında özel sektör bankalarının da sözde değil özde KOBİ bankacılığı yapmaları gerekiyor. “Biz bazı bankaların ‘KOBİ bankacılığı yapıyoruz’ söylemlerini uygulamada da görmek istiyoruz” diyen Özgenç’in vurgulaması ilginç.

Tayfun Bayazıt’a göre, bankalar kredi alanlarını genişletmezlerse finans sektörü sağlıklı gelişemez. Gelişmek için reel sektörde de ciddi reform yapmak gerekiyor. Reform için Türk Ticaret ile Borçlar kanunlarının reel sektöre getireceği yeni kuralları ‘hayati önemde’ gören Bayazıt’ın, mali sektörü sığ bulması ilginç.

Bu değerlendirmeden şunu mu anlamalıyız:

1- Bankacılık sektörü öncelikle ‘kendi’ gelişmesi için kredi alanlarını genişletmek zorunda.

2- Bankaların kredi alanlarını genişletmesi reel sektörde reform şart.

3- Reel sektörde reform için iki temel kanunla getirilecek yeni kurallar yeterli. Yani, daha da özetle, ‘Benim gelişmem için senin kendine çeki düzen vermen lâzım’ gibi bir şey.

Reel sektör elbette reformdan geçirilmeli. Ama, bankacılık sektörünün finansman politikalarına yön veren temel anlayışta reforma ihtiyaç yok mu? Yani, finansman politikasını ‘projeye‘ değil ‘firmaya‘ kredi ekseninde bina etmiş bankalar, kredi alanlarının daralmasından sorumlu değiller mi?

Ayrıca, ‘projeye‘ değil ‘firmaya‘ kredi politikası şu iki olumsuzluğu ekonomiye musallat etmedi mi?

1- Özellikle KOBİ’lerin doğru, yenilikçi, rekabetçi, geri dönüşü güçlü yatırım becerileri köreltildi.

2- Sağlam proje yerine firma varlığına kredi, hem ağır ve riskli ipotek usullerinin yerleşmesine hem de batık kredi potansiyelinin güçlenmesine yol açtı.

Firma varlığına dayalı finansman politikasının sonuçlarını temerrütlü kredilerin yaygınlığında ve büyüklüğünde de görmek mümkün. KOBİ’lerin en küçük sarsıntıda üretemez, borç ödeyemez hale düşmelerinde bu politikanın belirleyici etkisi var. Borcunu ödeyemeyen KOBİ yeni kredi alamaz; borcunu ödeyebilecek KOBİ’ye de güvenilmediği için kredi açılmaz.

Bu noktada bankacılık sektörünün genel tutumu ağır faizlendirme, icra, haciz ve işletmeye el koyup haraç mezat satmaktan ibaret. Onun içindir ki, bugüne kadar hükümetlerce çıkarılan borç tasfiye programları da işe yaramadı. El konulan, ‘refinansmanla’ desteklenmeyen KOBİ borcunu nasıl ödeyecek?

Şimdi kamu bankalarının TBMM’de görüşülen borç yapılandırma tasarısına dahil edilmeleri isteniyor. Sanayicilerden gelen e-postalar, telefonlar şu talebi taşıyor: KOBİ’lerin banka borçları da 60 aya kadar yapılandırılsın, faizler TEFE ve TÜFE’ye ayarlansın.

Özel bankalar için böyle bir talep söz konusu değil. Normal; çünkü özel bankalar KOBİ bankacılığını henüz keşfedebildiler. Bu kuşkusuz olumlu ve gerekli bir keşif. Ancak, kritik sorun Özgenç’in ’sözde’ değil ‘özde’ KOBİ bankacılığı uyarısında tanımlanıyor. Özel bankalar, son krizde iyi bir sınav veremediler. Paniklediler ve faturayı KOBİ’lere çıkardılar. Asıl reform reel sektörden önce bankacılık sektörüne lâzım.

Taylan ERTEN / Dünya

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

evlerde yapilacak isler, mandal uretimi

Orjin grup başkanları, Zafer Kurşun ve Zafer Yıldırım